Bir zamanlar, 45 yaşında bir anne, 46 yaşında bir baba, 16 yaşında bir abi, 7 yaşında bir kız çocuğu ve 10 yaşında bir kedi birlikte bir evde yaşarlarmış. Bu aile her gece birbirlerine masal anlatarak uyurlarmış. Ancak bir gece, anne ve baba çok yorgun olduğu için, kız çocuğu ve kedi masal anlatma görevini üstlenmişler. Kız çocuğu, En büyük olan abiye bakarak başlamış masal anlatmaya. "Bir varmış, bir yokmuş, uzak bir ormanda harika bir macera yaşayan bir aile varmış. Bunlar annesi, babası, abisi, kız kardeşi ve minik dostları olan bir kediyi içeriyormuş. Bu aile, her zaman birbirlerine destek olur, birlikte eğlenir ve önemli değerleri paylaşırmış."

Masalın başından itibaren, kedi adeta masalı dinler gibi çevik bir şekilde yer değiştirirken, kız çocuğu gülümsemiş ve masalına devam etmiş. "Bir gün, ailemiz ormanın derinliklerindeki büyülü bir şato keşfetmiş. Şato, neşeli renklerle süslenmişti ve içinde birçok sürpriz barındırıyordu. Aile, şatoya girmeye ve içindeki sırları keşfetmeye karar vermiş." Kız çocuğunun sesi, masalı anlattıkça sabah nazlıca yükselmeye başlamış. Sanki masal gerçek olacakmış gibi. Kız çocuğu sıcak ve yumuşak bir sesle masalını sürdürmüş. "İçeri girdiklerinde, her bir oda farklı bir macera sunuyormuş. Bir oda dolu dolu podyumlara, cıvıl cıvıl kıyafetlere ve inci gibi düşen ışıklara sahipmiş. İkinci oda, kitapların, şiirlerin ve büyülü hikayelerin olduğu bir kütüphaneymiş. Üçüncü oda, tıpkı bir atlıkarıncanın olduğu, dans eden oyuncaklarla dolu bir salona açılıyormuş."

Kız çocuğu, ailesinin dikkatle onu dinlediğini fark etti ve masalına biraz daha enerji kattı. "En sonunda, ailemiz şatonun en üst katına ulaşmış. Orada, büyülü bir teleskop bulmuşlar. Teleskopla baktıklarında, yıldızların, galaksilerin ve uzayın derinliklerini görmüşler. Büyülenmişler, çünkü gökyüzünde başka hiçbir yerde göremeyecekleri kadar büyülü şeyler görmüşler." Kız çocuğu, masalını bitirmek üzereyken, babası ve annesi uykulu gözlerle birbirlerine baktılar ve kız çocuğunun masalına son verecek kadar uyanık kalamayacaklarını biliyorlardı. Ancak kız çocuğu, tam da bitirmek üzereyken, minik dostları olan kedi hızla zıpladı ve yavaşça miyavladı. Kız çocuğu, annesine ve babasına yardım etmek için kediye dönüp, "Ve bu macera, onları hep mutlu edecek, birlikte hayaller kurmaya ve birbirlerine destek olmaya devam edecekleri bir şekilde sona erdi" dedi.

Masal sona erdiğinde, aile sıcacık yatakta bir araya gelmiş ve güzel bir uyku hikayesiyle uyuyakalmışlar. Sonra o gece, onların hayal dünyaları yıldızlar gibi parlamış ve tüm aile beyaz ve güzel bir rüya dünyasında kaybolmuş. Ertesi sabah, herkes hala masalın etkisi altında, mutlu ve huzurlu bir şekilde uyanmış. Ve işte bu, 45 yaşında bir anne, 46 yaşında bir baba, 16 yaşında bir abi, 7 yaşında bir kız çocuğu ve 10 yaşında bir kedinin birlikte yaşadığı güzel bir masalın sonuydu. Her gece bu aile, birlikte geçirdikleri güzel zamanları hatırlamak ve yeni maceralar için hayal kurmak için bir masal anlatırlarmış. Çünkü masallar, herkesin kalbini ısıtır ve hayallerinin ötesinde bir dünyaya götürür.

Ve masallar, her iyi uykunun, güzel bir rüyanın ve yeni bir günün başlangıcında büyük bir anahtar olur.