Bora, futbola olan ilgisiyle bilinen enerjik bir 8 yaşındaydı. Her gün arkadaşlarıyla sokakta futbol oynamak için sabırsızlanırdı. Ancak bir gün, annesi ona görevini yerine getirmesi için sıradışı bir meydan okuma verdi: "Bora, bugün senin için özel bir görevim var. Futbol maçından önce biraz siyaset öğreneceğiz. Bunun hakkında ne düşünürsün?" Bora, futbol oynamaktan sonra her zaman merakla politika haberlerini izlerdi. Bu yüzden annesinin teklifine heyecanla karşılık verdi ve hemen masanın etrafında toplandılar. Annesi, ona siyasetin ne olduğunu, nasıl işlediğini ve insanların nasıl birleşip güçlerini bir araya getirebildiğini anlatmaya başladı.
Annesi, "Bora, siyaset insanların ortak çıkarları ve fikirleri için çalışmaktır. İnsanlar bir araya gelerek toplumun sorunlarına çözümler bulurlar ve bunları hayata geçirirler" dedi. Bora merakla, "Peki futbol ile siyasetin ne alakası var?" diye sordu.
Annesi gülerek cevapladı, "Bora, futbol da bir nevi siyaset gibidir. Futbol, insanları bir araya getirir, takımlarını destekler ve bu takımların başarıları için birlikte çalışırız. Siyasette olduğu gibi, futbolda da takım arkadaşlarınızla uyum içinde oynamalı ve hedeflerinize ulaşmak için birlikte çalışmalısınız." Bora'nın gözleri ışıldadı ve annesiyle birlikte siyaset hakkında daha fazla konuşmayı istedi. Anneleri, farklı siyasi partilerin nasıl fikirlerini ifade ettiğini ve halkın bu fikirler üzerinden seçim yaparak iyi liderler seçebileceğini anlattı. Bora, ülkedeki insanların eşit haklara sahip olması ve huzur içinde yaşaması için siyasetin önemini öğrendi.
Sonunda, Bora'nın futbol maçına gitme zamanı geldi. Arkadaşlarına uğurlarken, yeni öğrendiği siyasi bilgileri de onlarla paylaşmak istedi. Futbol maçı boyunca, takım arkadaşlarıyla işbirliği içinde çalıştı ve herkesin hedefine ulaşmasına yardımcı oldu. Bu gece uykuya daldığında, Bora mutlu bir şekilde gülümsedi. Hem futbol hem de siyaset hakkında çok şey öğrenmişti. Artık hem sahada hem de hayatta arkadaşlarına rehberlik edebileceğini biliyordu.