Bir gün küçük Enes, dinazorlarla dolu bir dünyada yaşayan bir çocuktu. Enes, dinazorları çok seviyor ve onlarla arkadaş olmak istiyordu. Ancak, Enes'in annesi ve babası, dinazorların tehlikeli olabileceğini düşündükleri için onunla birlikte bu maceralara çıkmamasını istiyorlardı. Bir sabah, Enes yine yeni maceralar hayal ederken birden sesler duydu. Merakla pencereden dışarıya baktı ve gördü ki, bahçelerine bir grup sevimli dinozor gelmişti. İçlerinde etrafı keşfe çıkmak isteyen Tiki adlı bir dinozor vardı.

Heyecanla dışarı koşan Enes, Tiki'nin yanına giderek ona arkadaş olmak istediğini söyledi. Tiki, önce tereddüt etse de, onun neşeli ve sevimli bir çocuk olduğunu görünce kabul etti. Böylece, Enes ve Tiki, en iyi arkadaş oldular. Birlikte maceralara atılan Enes ve Tiki, daha sonra bir seyahat acentesine gittiler ve dinozorların yaşadığı büyülü bir ormana gitmek istediklerini söylediler. Seyahat acentesi, onların hayal güçleriyle dolu bu özel dünyaya gitmelerine yardımcı olmayı kabul etti.

Gizemli ormanda, Enes ve Tiki türlü türlü dinazorlarla tanıştılar. Bir Triceratops olan Troku, büyük ve güçlü bir Brachiosaurus olan Bruno ve hızlı koşan bir Velociraptor olan Viki gibi birçok arkadaş edindiler. Hepsi birlikte oyunlar oynayıp, yemek yediler ve en önemlisi de birbirleriyle eğlence dolu zamanlar geçirdiler. Bir gün, ormanda gezerken, İşaret Dağı'na gitmeye karar verdiler. Bu dağ, antik zamanlarda dinozorlarla insanların iletişim kurduğu bir yerdi. Enes ve Tiki, çok heyecanlanmışlardı. İşaret Dağı'na ulaştıklarında, bir çerçeve içine yerleştirilmiş eski bir taş buldular ve üzerinde birçok sembol ve resim vardı.

Enes, resimlere bakarken, bir dizi sembolü çözdüğünü fark etti. Tiki'yle birlikte sembollerin ne anlama geldiğini çözmek için birlikte çalıştılar. Sonunda, sembollerin "arkadaşlık" anlamına geldiğini keşfettiler. Bu keşif, Enes ve Tiki'nin arkadaşlıklarının ne kadar değerli olduğunu anlamalarını sağladı. Bundan sonra, onlar için en önemli şey, birlikte yaşadıkları maceraların yanı sıra, birbirlerine duydukları sevgi ve arkadaşlıkları oldu.

Dinozorlarla dolu bu büyülü dünyada, Enes ve Tiki, "arkadaşlık" dersini öğrendiler. Artık onlar, birlikte geçirdikleri güzel anıları hiç unutmayacaklardı. Ve belki de bir gün, diğer çocuklara da bu özel yerlerin ve arkadaşlığın değerini öğretmek için geri döneceklerdi. Bu şekilde, küçük Enes'in dinozorlarla dolu maceraları ve unutulmaz arkadaşlığı sona erdi. Onlar hep mutlu ve güvende yaşadıkları bu özel dünyayı hatırlamaya devam ettiler. Her gece uyumadan önce Enes, hayalinde o güzel maceraları yaşar ve gözlerini mutlulukla kapardı.