Bir zamanlar insanlar ve sihirli yaratıklar birlikte yaşardı. Ormanda peri, ejderha ve unicorn gibi birçok sihirli yaratık bulunurdu. Bu yaratıkların güzel bir köyleri vardı ve hep birlikte mutlu bir şekilde yaşıyorlardı. Ancak bir gün, köylerine kötü kalpli bir kral hükmetmeye başladı. Kral, sihirli yaratıklardan korkuyordu ve onlara zarar vermek istiyordu. Kralın gözünde, sihir ve büyü şeytani güçlerdi.
Korkunç bir karar alarak, kral sihirli yaratıkları köyden uzaklaştırmaya karar verdi. Sihirli yaratıklar, sevdikleri evlerini terk etmek zorunda kaldılar ve ormanda yaşamaya başladılar. Artık bu büyülü yaratıkları köyde görmek mümkün değildi. Ancak bazı sihirli yaratıklar normal bir yaşam sürmek istiyorlardı. Onlar, kendi doğal şekilleriyle dolaşamadıkları için bir şekle bürünme yeteneğine sahiptiler. Periler, güzel çiçeklere benzenen insan bedenlerini, ejderhalar ise sıradan hayvanlara dönüşebiliyorlardı.
Bu yaratıklardan biri de Prenses Aysu idi. Aysu, peri prenseslerinin en güzeliydi. Kralın köyden ayrılışından sonra kendi görünüşünü değiştirerek insanların arasında yaşamaya başladı. Böylece yazları güzel peri oldu, kış aylarında ise güçlü ve soğuğa dayanıklı bir hindi yavrusuna dönüştü. Prenses Aysu, insanların arasında normal bir hayat sürmeye başladı. Çiçeklerin arasında hoplayarak oyunlar oynar, kedilerle oynardı. Kimse onun aslında bir peri olduğunu bilmiyordu. Geceleri ise, prenses Aysu sihirli güçlerini kullanıp diğer sihirli yaratıkların yanına gider, onlarla sohbet eder ve maceralara atılırdı.
Bu şekilde yıllar geçti ve kralın öcü yaratıklardan korkmasından vazgeçtiğini duyduklarında sihirli yaratıklar sevinçle köye geri döndüler. Artık kral, onların zararsız olduğunu anlamış ve hatalarını erkenden fark etmişti. Prenses Aysu da gerçek kimliğini ortaya çıkarabilirdi. Neşeli bir şekilde perdelerini kaldırdı, güzel peri kanatlarını açtı ve sihirli danslarını sergiledi. İnsanlar ve sihirli yaratıklar bir araya geldi ve büyük bir kutlama başladı.
Artık herkes birbirini anlamıştı. İnsanlar ve sihirli yaratıklar, dostluk içinde yaşayabileceklerini göstermişti. Kral, gördüğü hatalar için özür diledi ve bir daha asla korkmadan, herkesi bir arada yaşatmaya söz verdi. Ve böylece, sihirli yaratıklar yeniden köylerine döndü. Prenses Aysu ise her zaman başta olduğu gibi sihirli güçlerini kullanıp maceralara atılabilirdi. Artık herkes huzur ve sevgi içinde yaşadılar. Ve eğer bir gün tekrar kötülük kapıya dayanırsa, birbirlerine hep destek olacaklarına söz verdiler.
Böylece, sihirli yaratıklar ve insanlar sonsuza kadar beraber mutlu ve uyum içinde yaşadılar. Peri prensesi Aysu da hem peri arkadaşlarıyla hem de insan dostlarıyla mutlu bir şekilde yaşamaya devam etti. Ve bu güzel hikaye, nice nesiller boyunca anlatıldı, sihirli yaratıkların ve insanların birlikte yaşadığı bir dünyada.
